{ "title": "İdrar Yolunda Taş", "image": "https://www.idrar.gen.tr/images/Idrar-Yolunda-Tas-44.jpg", "date": "20.01.2024 00:19:36", "author": "gökhan gülkal", "article": [ { "article": "
İdrar Yolunda Taş; İdrarla atılan minerallere ait kristallerinin arasında çökelmeleri sonucu meydana gelir. İdrar yolu böbreklerde başlayıp, sağ ve sol üreter adı verilen iki kanalla mesaneye ulaşır. Mesaneden sonra ise üretra denen bir ortak kanalla vücut dışında son bulur. Taşlar, böbreklerde oluşur ve belli bir büyüklüğe ulaştıktan sonra idrar kanallarına atılır. Daha sonra bu taşlar böbreklerde, üreterlerde, mesanede ya da üretrada takılarak şikâyetlere yol açabilir. Taşa bağlı ortaya çıkan ağrı en şiddetli ağrılar arasındadır. Genelde doğum sancısından daha şiddetli olduğu ifade edilir.

Genel bilgiler

Ağrı taşın idrar akımını engellemesiyle oluşan basınç ve kas spazmını kaynaklıdır. Sağ ya da sol böğürde ya da kasık bölgesinde şiddetli olarak görülür. Bulantı, kusma, idrarda kan, idrar yapmada zorluk diğer şikâyetlerdir.

Sebebi tam olarak bilinmemektedir. Ülkemizin de içinde bulunduğu Akdeniz-Ortadoğu bölgesinde %20-25 oranında görülür. Erkeklerde kadınlardan dört kat daha fazla rastlanır. Taş düşüren bünyenin yeniden taş üretme ihtimali, ilk yıl %10, beş yıl içinde %50 civarındadır. Çocuklarda da görülmektedir.

En sık rastlanan taşlar kalsiyum oksalat taşlarıdır. Kalsiyumdan çok oksalat içerikli gıdaların neden olduğu düşünülmektedir. Oksalat; çikolata, kakao, çay, kahve, ıspanak, çilek gibi gıdalarda bulunur.

İkinci sıklıkta rastlanan taşlar ürik asit içeriklidir. X ışını geçirgen olduklarından radyolojik yöntemlerle görüntülenemezler. İdrarla ürik asit atımından ve idrarın asit fazlalığı yüzünden oluştukları düşünülmektedir.

Bazı mikroorganizmaların idrarda üreyi parçalamasıyla fazla miktarda amonyak oluşmasına bağlı enfeksiyon taşları sıklıkla görülebilir. Bu taşlar daha büyük olabilir ve idrarda sürekli enfeksiyon oluşturur.

Teşhis

İdrar Yolunda Taş tespiti için radyolojik görüntüleme yöntemleri kullanılır. Ultrasonografi ve röntgen filmleri ile çoğu taş tespit edilebilir ancak ince kesit tomografi cihazları en başarılı yöntemdir. Eskiden çok sık kullanılan ilaçlı böbrek filmlerine bu yöntem sayesinde gereksinim kalmamıştır. Tam idrar tahlili, tam kan sayımı gibi yöntemlerden de faydalanılır.

Önlemler

İdrar Yolunda Taş oluşumu, kalıtsal özellikleri olan, bölgesel ve diyetsel faktörlere bağlı bir hastalıktır. Önlenmesi için en güvenilir metot sıvı alımını ve atılımını çoğaltmaktır. Günde sekiz on bardak sıvı tüketimi taş oluşumunu engellemekte en önemli yöntemdir. Kalsiyum alımını kısıtlanmak taş tekrarlamasına olumsuz yönde etki yapabilir.

Halen kullanımı pek kolay olmayan birkaç ilaç dışında taş oluşumunu engelleyen bir ilaç mevcut değildir. Genelde sağduyulu diyet olarak nitelendirilen protein, tuzlu ve doymuş yağların az kullanıldığı diyetler önerilir. Kırmızı bitkiler olarak bilinen yaban mersini, kiraz, cranberry, gilaboru gibi bitkilerden taş oluşumuna yararlanılır. Ayrıca mısır püskülü, maydanoz, avokado yaprağı idrar söktürücü etkileri ile taş düşürmeyi kolaylaştırır.

Tedavi

Taşların %80'i 6 mm ve daha ufakken kendiliğinden idrarla dışarı atılabilir. 3 hafta kadar bekleme süresi dolmasına rağmen düşmeyen taşlara, tespit edildiğinde 6 mm'den büyük olan taşlara, iltihaba neden olan taşlara ve bekleme süresi içinde ağrı kesicilere yanıt vermeyen taşlara müdahale edilmesi önerilir.

İdrar Yolunda Taş oluşumuna karşı ilk tedavi seçeneği endoskopik taş çıkarma yöntemleridir. Endoskopik kamera sistemleri ve taş operasyonlarında kullanılan yöntemlerindeki gelişmeler sayesinde açık cerrahi operasyonlara gereksinim oldukça azalmıştır.

Taşın erken tespiti ve tedavisi için daha önceden taş tespit edilmiş hastaların, ailesinde taş öyküsü bulunanların ve taş oluşumu açısından riskli kuşakta yaşayanların yakından izlenmesi faydalı olacaktır.
" } ] }